14.9.14

Kitap Yorumu: Siyah Elbisenin İtirafları || Elizabeth Boyle (Bachelor Chronicles #4)


Thalia Langley onu ilk kez gölgelerin arasında görmüştü… 

Görür görmez de bir aziz olmadığını anlamıştı. Adam, Hollindrake Dükü'nün taşralı kuzeni olduğunu iddia ediyor olabilirdi, ama o kadar çekici bir adamın saf bir taşralı olamayacağı açıktı; olsa olsa acımasız bir hovarda olabilirdi. Zarif yürüyüşü ve güçlü vücudu, Tally'nin aklını yasak düşüncelerle dolduruyordu. Bu adam ona kim bilir ne "fenalıklar" yapardı… 

Gerçekten de Lord Larken sakar bir taşra rahibi falan değil, Majesteleri'nin hizmetinde çalışan usta bir casustu. Ve oraya cüretkâr bir planla hapishaneden kaçırılan tehlikeli bir korsanı öldürmek için gelmişti. Vatanına sıkı sıkıya bağlı olan Larken, işine çomak sokan bir Mayfair kızının, kendi acımasız planlarına engel olmasına izin verecek değildi. Ama o küçücük elbisesiyle kendisini bile baştan çıkarmayı başaran bu kıza nasıl direnecekti ki?
 
Seriyi karışık okumuş olsak da Elizabeth Boyle, benim okumayı sevdiğim bir yazar. İlk kitabı ülkemizde Mektubumu Aldın Mı? adı ile çıkmıştı. İlkini 2010 yılının Ocak ayında, sonraki iki kitabı ise geçen sene peş peşe okumuştum. İlk kitap olan Evcilik Oyunu’nu çok beğenmiştim. Emmaline beni benden almıştı. Tabii diğer kitaplardaki karakterlerde unutulacak cinsten değil ama Evcilik Oyunu gözbebeğim :) Tabii şimdi Siyah Elbisenin İtirafları da ilk sıralara yükseldi.

Tatilimin son gününde beni güldüren bir kitap oldu Siyah Elbisenin İtirafları. Kitabın karakterlerini çok sevdim. Özellikle Tally’e bayıldım. O kadar kurnaz ki Larken’in ablasının evindeki partiye katılmasının altında başka nedenler olduğunu anlıyor. Hem de Larken’i eniştesinin çalışma odasında ilk gördüğü an adamın göründüğü gibi olmadığını çakıyor :)

Larken, devlet için çalışan gizli bir casustur. Çok pis işlerin peşinde koşmuş, bir sürü olay atlatmış, her defasında da azrail’den kıl payı kurtulmuş. Bu olaylar onun ruhundan bir şeyler çalmıştır. O kadar ölüm gören bir insanın sonradan normal olması beklenemez tabii. Şimdi ki görevi ise İngiltere tarafından aranan Kaptan Dashwell. Diğer kitaplardan kendisini hatırlamanız gerekir. Herkes tarafından aranan Dash, bizimkilerin olduğu bir partiyi basmış ve burada olan olay sonucunda Tally’nin kuzeni leydi Philippa’ya aşık olmuştur. Dash sonra yakalanıp, çok güvenlikli bir hapishaneye kapatılıyor. İşlerde böyle başlıyor. Dash çok korunaklı bir hapishaneden kaçırılıyor. Tabii İngiliz hükümetinin paçaları tutuşuyor. Çünkü Dash bilmemesi gereken bilgilere sahip. Dash’i yakalamaları için Larken’in yanında alıyorlar soluğu.



Kitap bu şekilde ilerliyor ve sonra kendimizi Hollindrake evinde buluyoruz. Bundan sonrası ise tadından yenmiyor. Larken’in rahip kılığına girmesi ve Tally’nin buna hiç inanmaması, her defasında Larken’in maskesini indirmeye çalışması, Felicity yüzünden birbirleri ile vakit geçirirken çift olmaya doğru yol almaları, birbirlerine hissettikleri tutkuları onları cayır cayır yakarken bir yandan da kendilerini uzak tutma çabaları… Ama hepsi boş işler tabii ki. Çünkü onlar birbiri için yaratılmış ve hiçbir kuvvet bunu bozamaz. Bozmak isterseniz de karşınızda Larken’i bulacağınıza eminim ;)

Lanet kızın ona yemekte baktığı gibi bakmasıyla bir anda söyleyeceklerini unutuverdi. Fırtına gibi bir bakıştı bu; aklının kalan son kırıntılarını da çimlerin üzerine savurmuştu adeta.

Kirpiklerinin hafifçe çırpınışı, delici mavi gözlerinin parlayışı ve dudaklarının titrer gibi kıpırdayışı aklını başından almaya yetmişti bile.

Tanrım! Bu bakışların ardındaki vaat! Bu kız onu ne hale getirdiğinin, ona neler düşündürdüğünün farkında mıydı acaba?

Onu kollarının arasına almak, onu öpmek istiyordu. Ellerini bütün bir gece bakmaktan kaçındığı yerlerinde gece boyunca sergilemekten çekinmediği muhteşem göğüslerinde gezdirmek istiyordu. Onu öpmek ve bakışıyla kendisinde uyandırdığı şehvetle onun da titrediğini görmek istiyordu.

Çok eğlenceli bir kitaptı. Dash’in hapishaneden kaçırılması, Larken’in göreve gelmesi, Tally ile karşılaşmaları, rahip olarak davranması –tabii Tally kül yutmaz o yüzden davranamaması heheheh- olayların patlak vermesi, aşkın gelişmesi, tutkularının alev alması…

Bunların hepsi kitabın içinde sizleri bekliyor. Ve sonraki kitabı merakla bekliyorum. Dash ve Philippa’nın akıbetleri ne olacak insan merak etmeden duramıyor :)



Melis A.

Orijinal Adı: Confessions of a Little Black Gown
Yazarı: Elizabeth Boyle
Yayınevi: Epsilon Yayıncılık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder