17.11.14

33. ÜKG Blog Turu: Monogram Cinayetleri || Sophie Hannah - Video






Ölümsüz yazar Agatha Christie’nin sıra dışı kahramanı Hercule Poirot, esrarengiz bir cinayet vakasıyla tekrar sahnede! 

Cinayete kurban gideceğini söyleyen genç bir kadın, Londra’nın sakin restoranlarından birinde masasında siparişini bekleyen Hercule Poirot’nun akşam yemeğini berbat eder. Korkudan adeta deliye dönmüş olan kadın, katilini bulup “cezalandırmaması” için dedektife yalvarır. Söylediğine göre, adalet kendisi öldükten sonra zaten yerine gelmiş olacaktır. 

Daha sonra, gecenin ilerleyen saatlerinde Poirot, lüks Bloxham Otel’de üç kişinin cinayete kurban gittiklerini öğrenir. Üç maktulün de ağızlarında üzerinde aynı monogramın bulunduğu birer kol düğmesi bulunmuştur. Acaba bu cinayetlerin korkudan deliye dönmüş kadınla bir ilgisi var mıdır? Poirot bu garip bulmacanın parçalarını bir araya getirmeye çalışırken, katil başka bir otel odasında dördüncü cinayetini işlemeye hazırlanmaktadır. 

Uluslararası büyük bir üne sahip olan yazar Sophie Hannah’nın Agatha Christie Vakfı’nın onayıyla kaleme aldığı Monogram Cinayetleri’nde, ancak Belçikalı ünlü dedektif Hercule Poirot’nun çözebileceği şeytani bir planla karşılaşacaksınız. 

“Sophie Hannah’nın büyükannemin eserlerine duyduğu büyük hayranlık öylesine güçlü ki, kurguladığı bu eseri okuyunca, yeni bir Christie’nin doğması gerektiğine karar verdik.” 

—MATHEW PRICHARD, Agatha Christie’nin torunu 

“Bu harika bir ziyafet: Gerilimlerle dolu, şeytansı muzipliklerle sarmalanmış ve Hercule Poirot ile tatlandırılmış harika bir romanı. Bir köşeye kurulup tadını çıkardım.” 

—TANA FRENCH, New York Times çok satan The Secret Place adlı eserin yazarı



Yeni bir turumuzla daha karşınızdayız. Evet, biraz uzun sürdü tura başlamamız ama bu aralar ÜKG kızları çok yoğun. Kendimizi umarım affettirebiliriz ;) Yoruma başlamadan önce Poirot’u duymayanınız kalmamıştır diye ümit ediyorum ama kısa da olsa kendisi hakkında bir şeyler paylaşayım. 

Hercule Poirot, Agatha’nın iki ünlü karakterlerinden biri. Belçikalı, ufak tefek, küçük kalkık bıyıklı, süper zekâlı, bilgili, tertipli, kesinlikle düzen hastası ve hiç mütevazı biri değil. Poirot için sağlıklı bir düşünce yapısı ve olayları doğru analiz edebilmek her şeyden önce gelir. Elbette tüm zorlu süreçleri kendi ifadesi ile tanımlamam gerekirse "Küçük gri beyin hücreleri" ile gerçekleştirir. Problemleri çözmede fevri davranışlara ve sabırsızlığa karşıdır. –Gerçekten çok sabırlı ve bu durum bazen sinirlerinizi bozuyor. 


“Ama Richard Negus’un ağabeyi buraya geliyor. Onunla konuşmak istediğinizi düşünüyordum.” 

“Biraz ortam değiştirmek istiyorum Catchpool. Küçük gri hücrelerimi canlandırmalıyım. Eğer farklı bir yere gitmezsem yavaş yavaş körelmeye başlayacaklar.”


Poirot, dünyaya mal olmuş biridir. Öyle ki Agatha, Poirot’u öldürmeye karar verince ülkede karışıklık çıkmış ve ölümünden sonra gazetelerde yas ilanları verilmiş bir karakterdir. Tabii iş böyle olunca ve Agatha harika yazınca Poirot’u sevmemek elde değil. 


Monogram Cinayetleri, bir Sophie Hannah kitabı. Agatha Christie’nin çok ünlü dedektifi Hercule Poirot kitabın içine girince biraz onunda kitabı oluyor. Kitap, Poirot’un Pleasant’s Kafede yemeğinin gelmesini beklerken Jennie’yi görmesi ile başlıyor. Jennie korku içinde kafeye girmiştir ve sanki biri tarafından kovalanıyormuş gibi camdan dışarı gözlüyordur. Bu hareketleri tabii hemen Poirot tarafından tahlil edilmeye başlanıyor. Jennie bir masaya geçiyor ama gözü hep kapıda. Sanki biri gelecek ve kolundan tutup sürükleyip götürecek. Poirot meraklı bir tip doğal olarak neden böyle davrandığını öğrenmek için Jennie’nin yanında alıyor soluğu. Jennie öyle şeyler anlatıyor ki Poirot elinde olmadan iyice meraklanıyor ve Jennie’yi Scotland Yard’daki dedektif arkadaşına yönlendirmek istiyor ama Jennie bunu istemiyor ve anlattıklarının Poirot’u iyice meraklanmasına neden olarak bırakıp ayrılıyor. 

Tabii bu sırada da Londra’nın lüks bir otelinde üç cinayet işleniyor. Edward Catchpool, Poirot’un bahsettiği Scotland Yard dedektifimiz ve Bloxham Otel’deki cinayetlerin başında. Üç farklı odada, aynı şekilde yatağın yanında yerde sırt üstü, avuç içleri yere dönük şekilde dümdüz yatırılmış bir halde bulunuyor cesetler. Edward, onları bu şekilde görünce eskiden yaşadığı anılar aklına geliyor ve birazcık tırsıyor. Poirot ise Jennie ile yaşadığı kısa bir konuşmadan sonra Edward’la kaldığı yere gidiyor ve Bloxham Otel'de işlenen cinayeti öğreniyor ve Jennie’nin anlattıklarının bu cinayetle ilgisi olabileceğini söylüyor. 

Hannah o kadar güzel bir şekilde kurgulamış ki kitabını sayfalar ilerledikçe bu cinayetlerin altındaki nedeni, kimin onları öldüreceğini merak ediyorsunuz. Edward ve Poirot’un cinayeti çözmek için birlikte çalışmaları ve Edward’ın zekâsından dolayı bazen Poirot'a sinir olması sizi eğlendirebiliyor. Poirot burada asıl karakterimiz, Edward ise kitabı anlatıcımız. Bu iki adamımız cinayetlerin ardındaki sırrı çözmek için kolları sıvıyor.  Edward ve Poirot'un izledikleri yollar, herkesi sorgularken Poirot'un kullandığı keskin zekâsı ve en önemlisi cinayetlerin nedenini öğrenince şok olabilirsiniz. Vicdan, gerçekten olmadık şeyler yaptırabiliyormuş insana diyorsunuz. 

“Çok zekisiniz, değil mi? İnsanların diline düşecek kadar zeki. Bunu gözlerinizden okuyabiliyorum.” 
 “Olağanüstü bir zekâya sahip olduğumu biliyorum, oui.” 
“Bununla gurur duyuyorsunuz. Kanımca süper bir zekâ yüze gönülle desteklenmedikçe bir hiçtir.” 
“Naturellement. ( Tabii.) Sanatseverler olarak buna inanmamız gerekiyor. Sanat zekâdan çok kalbe ve ruha hitap eder.” 
Nancy yavaşça, “Haklısınız,” dedi. “Biliyor musunuz Mösyö Poirot, gözleriniz… zekâdan çok daha fazlası var onlarda. Bilgelik. Çok derinlere gidiyor bu bakışlar. Belki bunu derken ne demek istediğimi anlayamıyorsunuz ama bu gerçek. Resmedilse ne kadar muhteşem olurdu.”


Kitabı beğendim mi? diye sorarsanız, beğendim. Poirot’u seven biri olarak yeniden karşımızda bulmak hoşuma gitti. Kitabın çevirisi de güzel olunca beğenmemek elde değil zaten. Çiğdem Öztekin’e buradan selamlarımı ve Altın Kitaplar’a teşekkürlerimi yolluyorum ve hazırladığımız video ile baş başa bırakıyorum :)








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder