Kimisi İskoçların özgürlüğü için savaştığını söylüyor, kimisi de kana susamış bir yabani olduğunu. Ben onu İskoç Kasabı olarak tanıyorum ve sizler onu, son nefesinizi verirken baltasının parıltısından tanıyacaksınız.
Kitap Fort William, İskoç Dağlarında İngilizlerin karargahı olan kalede başlıyor. Asıl adamımız olan nam-ı diğer Kasap, çok çok nefret ettiği varlık olan Yarbay Richard Bennett'in kalede olduğu haberini alıyor. Ve fırsat bu fırsat deyip kaleyi basıyor –ama tek başına, buraya dikkat!- Bennett’i öldürmek için odası olduğunu düşündüğü yere giriyor. Giriyor bir de ne görsün; yatakta bir melek uyuyor. Hem de kızıl saçlı bir melek. Kadın karakterimiz Leydi Amelia ile bu şekilde karşılaşıyoruz. İskoç Kasabı, elinde ölümcül baltası ile başında Azrail gibi dikilmekte. Duncan, İskoç kasabımız aslında oracıkta kızı öldürmek istiyor. Çünkü zamanında Richard Bennett de çok sevdiği nişanlısını feci bir şekilde öldürmüş. Zaten Bennett’in adı İskoçya da kötüye çıkmış. Azılı bir katil aslında kendisi. Vicdanı micdanı falan yok. Düşünüyorum da Amelia gibi melek birisi nasıl böyle biri ile evlenmek ister. Hadi evliliği geçtim nasıl böyle cani birini sevebilir! Bütün kitap boyunca hep adamı savundu. Bu bir eksi yönüydü kitabın. O benim Bennett’im böyle bir şey yapmaz, yanlış duymuşsunuz dedikçe bende şalterler attı. Neyse sonuç olarak Duncan kızı öldürmekten, Leydi Amelia’nın zeki fikri ile vazgeçiyor ve kızımızı kaçırıyor. Bu olaylar silsilesi ile kitaba giriş yapıyoruz.
Bir süre İskoçya’nın ormanlarında at sürüp, geceleri vahşi ormanlarında yatıyoruz. Ama tabii öyle sıradan geçmiyor günler. Duncan fena şekilde tutuluyor kızımıza. Ateş bacayı sarıyor. Dikkatli bakan bence dumanlarını görebilir ;) Tabii ateş bacayı sarıyor ama diğer taraftan intikamını düşünüyor. İki arada bir derede kalıyor zavallım. Bir de söylemeyi unuttum; nişanlısının kardeşi olan Angus var ki o pis domuz hep Duncan’cığımın aklına girmeye, intikamını alması gerektiğini söylüyor. Zavallı Duncan da dediğim gibi napacağını şaşırıyor.
Kitap bu şekilde ilerlerken sizlerde ne olacağını merak ediyorsunuz. Çok şey beklemeden okunursa seveceğinizi düşünüyorum. Şahsen ben kızın kendini naza vurmasına sinir oldum. Bir net olamıyor Duncan gibi. Bunu göz ardı edip okursanız seversiniz. Serinin diğer kitabı Angus MacDonald beyi anlatıyor. Çıkınca alıp okuyacağım. Çünkü kendisi bir hata yapıyor ve bundan nasıl kurtulacağını merak ediyorum :)
Melis A.
Orijinal adı: Captured by the Highlander
Yazarı: Julianne Maclean
Yayınevi: Epsilon Yayıncılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder